İnşaat Mühendisinde Olması Gereken Özellikler
İnşaat Mühendisliği bölümünde okurken hepimiz yapı statiği, mukavamet, hidrolik, zemin mekaniği, betonarme vb. dersler aldık. Bu dersler İnşaat Mühendisliğinin temel yapı taşları ve teorik alt yapısıdır. Okulda mesleki derslere girmeden önce matematik, kimya ve fizik derslerini aldık. Bu dersler esasında genel mühendisliğin en teorik kısımları idi. Önce ilk sınıfta bu soyut dersleri anladıktan sonra bunları asıl kullanacağımız ikinci sınıftaki mesleki derslere başladık. Bu derslerin hepsi mikrodan makro düzeye doğru ilerlemekte. Yani örneğin ikinci sınıfta alacağımız dersler bir maddenin dayanımı (mukavemet dersleri, malzeme bilimi vb.) ile ilgiliyken, üçüncü sınıfta bu maddeler ile oluşturulan bir sistemin dayanımını ele almaktayız (yapı statiği, betonarme vb.). Son sınıfta ise öğrendiğimiz tüm bu madde ve sistem özelliklerini birleştirerek meslek hayatımızdaki somut öge olan inşaatın kendisini yani bir yapıyı (bu genelde bina olur) tasarlamayı öğreniriz (betonarme yapı tasarımı vb.). Okulda öğrendiklerimiz tamamen işin teorik kısmı gibi görünse de esasen bu bilgilerin çoğunu bizzat şantiyede, statik ofiste ve hatta teknik ofiste dahi kullanabilmekteyiz. Meslek hayatımdan birkaç örnek vermem gerekirse; yeni mezun olduğumda şantiyeye adımımı atmıştım. Aradan birkaç ay geçmişti ki yaptığımız yüksek katlı konut projesinin ek bir bölümünde projelendirilmemiş ancak acil gereken revizyon kısım çıktı. Bir kirişin üzerine ek bir yük binecekti ve bununla ilgili kirişin mevcut tasarımını güçlendirmemiz gerekmekteydi. Tam da bu noktada elle hesabın önemini kavradım. Kendim oturmuş masanın başında uğraşırken şantiye şefim geldi. Kendisi 1990 yılında İTÜ’den mezun bir İnşaat Mühendisi abim idi. O an benim bu basit hesapta bile zorlandığımı görünce kalemi benden aldı ve yanıma oturarak tüm sistemi elle çözdü. Onun mezuniyetinden seneler geçmesine rağmen cross metodunu, yük dağılımlarını, formulleri mantığı ile kağıda yazdı ve sonuca ulaştı. Ben ise yerin dibine girmiştim adeta. Kendisi bana baktı ve daha yeni mezun olmuş bana bilgilerin bu kadar taze iken unutulmaması gerektiğinden bahsetti. Kesinlikle haklıydı! İşte o noktada teorinin önemini, okul bilgisinin ne işe yaradığını net bir şekilde gördüm ve tekrar ders notlarımı kurcalamaya başladım. Sırası ile bir iksanın üstüne koyulacak beton pompası kurulumu ve mikser geçiş alanının hesabını, revizyon sonrası havuz gelecek bir bölümün statik hesabını, üzerine kule vinç gelecek bir temelin statik hesabını ve daha pek çoğunu el ile çözmeyi öğrendim. Bu önemli bir başlangıçtı çünkü tüm bunları yaparken hem sistemin tam merkezine girdim hem de okulda gördüğüm malzemenin ve maddenin yönetmeliklerle nasıl sınandığını, nasıl kontrolünün sağlandığını yaşayarak öğrendim. Şantiye benim için artık büyük bir laboratuvar gibiydi. Bahsettiğim hikayeden özetle en başta okul bilgisini ve teoriyi cebimize koymamızda fayda var. İşin mutfağı olan şantiyeden elde edeceklerimiz bizim ilerdeki teknik ofis, merkez ofis vb. pozisyonlardaki kabiliyetlerimizi bile etkileyecek konulardır (ben de devamında bu gibi pozisyonlarda görev aldım). Meslek hayatına başlanan ilk zamanlar mesleğe uyum sağlamak oldukça zorlu olabiliyor. Şantiyede kariyerine başlayan bir saha mühendisi iseniz standart gelecek hedefi olarak şantiye mühendisliğine devam edip şantiye şefliği, kısım şefliği, inşaat müdürlüğü vb. pozisyonlara ulaşmanız mümkün. Yıllar içinde şantiyenin havasına suyuna alışan biri için kopmak da oldukça güç diyebiliriz 😊Deneyimli şantiye şefleri genellikle yüksek kıdemli askerler gibidir. Askeriye zorludur ancak alıştıktan sonra bir hayat biçimine dönüşür, tıpkı şantiye gibi. Bir şantiye mühendisinin en önemli yeteneği organizasyon kurma ve yönetme becerisidir. Bu süreçte iletişiminiz mutlaka iyi olmalı ve dengeleri sağlayabilmelisiniz. Çünkü siz işvereninize veya mal sahibinize karşı sorumlusunuz, alt yüklenicileriniz de size karşı. Tüm bu dengeleri iyi yönetmek sizin elinizde. Sahada uygulamaları şartname ve projelere göre kontol etmeli, iş programına göre süreci organize etmeli, işin zamanında ve uygun kalitede tamamlanmasını sağlamalısınız. Sorumluluğunuz büyük 😊 Mesleğe eğer şantiye hayatıyla devam edecekseniz ihtiyacınız olacak yazılımlar da çok fazla olmayacaktır. Ancak siz de her mühendis gibi excel ve autocad programlarına ileri seviyede mutlaka hakim olmalısınız. Bu iki program kritiktir. Bunun yanı sıra Primavera veya MS Project’ten birini bilirseniz planlamayı okuma ve gerekirse hazırlama konusunda size destek olacaktır. Bir de teknik ofis var. Teknik ofiste de işin hesap kitap kısmı ilerliyor. Tabii bu hesaptan kastımız statik dizayn değil (ona da geleceğiz). Teknik ofiste hakedişleri oluşturur, finansal kısmı planlar, ödemeleri ayarlar, süresel planlamayı yapar, satınalma faaliyetlerini yürütür ve sözleşmeleri oluşturursunuz. Tabii bunların hepsini ufak bir projede iseniz kendiniz yaparsınız. Büyük projelerde belki de siz sadece kaba yapı hakedişine bakan bir mühendis olursunuz. Bu sebeple büyük projede yetişmenin avantajları olabildiği gibi dezavantajları da var diyebiliriz. Teknik ofiste en önemli kabiliyetler; pazarlık becerileri (satınalma kısmında), sözleşme yazma becerisi (çok büyük öneme sahip!!), planlama için inşaatın aşamalarına ait detay bilgi (süreç bilgisi), finansal altyapı (inşaat fizibilitesini hesaplayabilmeli, gelecek ve geçmişteki değerleri günümüze indirgeyebilmelisiniz) Teknik ofiste kullanacağınız programların başında da yine excel var. Excel’i ileri seviye bilmek her mühendisin görevi. Bunun haricinde ileri seviye Primavera ve MS Project yine önemli. Çünkü artık tüm planlamayı siz yapıp denetleyeceksiniz, hem de gerektiğinde en alt kalem bazında (örneğin: C Blokta 3.kattaki çift kat alçıpan işleri kaleminin süresi) Bir de statik ofis var dedik. Statik ofis esasen her okuyan mühendis adayının çalışacağını zannettiği yerdir. Burada tahmin ettiğiniz üzere yapının statik hesapları yapılır. Ancak sektörün sadece %25’i bu alanda çalışıyor demek yanlış olmaz. Bu alanda çalışan arkadaşlar bahsettiğimiz yönetmelik ve teorik bilgiye çok daha fazla hakim olmak zorundadır çünkü bizzat o işin mutfağındadır. Şantiye görmüş olmak ve malzemeyi tanımak da büyük avantaj sağlar. Çünkü çoğu projede kesite sığmayacak ve segregasyon yaratacak ölçekte donatılar koyulduğunu dahi gördük. Bunu yapanlar saha görmemiş ve yaptığı projeyi kafasında somutlaştıramayan mühendislerdir maalesef. Hesap ve programlar bize her zaman doğruyu sunmaz. Bir statik tasarım hata vermiyor diye sahada kesin uygulanabilir değildir. Saha entegrasyonu, mimari, mekanik ve elektrik gibi diğer kalemlerle olan proje koordinasyonu büyük öneme sahiptir. Statik tasarım alanında faaliyet yürüten arkadaşlarımız Autocad programına ek olarak, ileri seviye STA4CAD veya IDE, SAP2000, ETABS vb. statik tasarım programlarına hakimdirler. Yazımızın sonuna gelirken, iyi bir mühendis olabilmek için öncelikle matematiksel yeteneklerimize önem vermeli, teknik hafızamızı elimizden geldiğince güncel tutmalıyız. Karşımıza bir problem çıktığında buna matematiksel çözümler sunarken bu matematiksel çözümleri aşamalandırabiilmeliyiz. Her yapacağımız işten önce işi kağıt üzerinde aşamalarıyla planlamalı ve yazıya dökmeliyiz. Gördüklerimizi not almalı ve ayrıntılara odaklanmalıyız. Mesleğimiz hata kaldıran bir meslek değil. Bizzat insan canını koruyoruz. Bu becerileri iş hayatına başlamadan nasıl elde edeceğiz diye düşünüyor olabilirsiniz. Sadece birkaç yoldan bahsedeyim; okurken bir organizasyonda çalışmak (inşaatla ilgili olmasa da olur), bir kulüpte görev almak, bir girişim faaliyetinde bulunmak (özellikle parasal amacı olmayan sosyal girişimler de olur) ve hatta farklı bölümlerden farklı insanlarla tanışmak dahi sizi bu konularda geliştirecektir. Sosyal medyaya gömülü kalmak, hayatı bilgisayar veya cep telefonunda yaşamak maalesef günümüzün kısıtlayıcı bir gerçeği. Bunun haricinde internetten sözleşme metinlerini inceleyebilir, mail kalıplarına göz atabilirsiniz. İyi bir yazı yazmak için blog açabilir ve kendi fikirlerinizi medium, youtube gibi platformlardan duyurmaya çalışabilirsiniz. Tüm bunlar size önemli fayda sağlayacaktır. Alper Kutluİnşaat Mühendisliği meslek hayatınızda ihtiyaç duyacağınız yetenekler
İnşaat Mühendisinin Bilmesi Gereken Bilgiler
Peki bir İnşaat Mühendisi olarak teorik bilgi kapasitemizi nasıl değerlendirmeliyiz? Bu konudaki temel ihtiyaçlarımız neler?
İlave gereken teknik ihtiyaçlar neler? Hangi araç gereçlere ihtiyaç duyarız?
Özetle mesleğe yeni başlayan veya başlayacak arkadaşlarımızın ihtiyaç duyacağı ve zamanla geliştireceği temel ihtiyaçlar program veya yazılım öğrenme üzerine değil, bahsetmiş olduğum becerilerdir. Bunlar ne idi?